بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَمَن فِي ٱلۡأَرۡضِ جَمِيعٗا ثُمَّ يُنجِيهِ ١٤

ve yer (yüzün) de kim varsa hepsini. Ki nihayet (bu fedâkârlığı) kendisini (Allahın azabından) kurtarsın.

– Hasan Basri Çantay

كـَلَّآۖ إِنَّهَا لَظَىٰ ١٥

Fakat ne mümkin! Çünkü o (ateş) (kâfirler için hazırlanmış) haalis alevdir,

– Hasan Basri Çantay

نَزَّاعَةٗ لِّلشَّوَىٰ ١٦

bedenin bütün uzuvlarını söküb koparandır (o).

– Hasan Basri Çantay

تَدۡعُواْ مَنۡ أَدۡبَرَ وَتَوَلَّىٰ ١٧

(Gel gel diye) çağırır: (îmandan, hakdan) yüz dönen, (tâatden) arka çeviren kişiyi,

– Hasan Basri Çantay

وَجَمَعَ فَأَوۡعَىٰٓ ١٨

(mal) birikdirib de kab içinde saklayanı.

– Hasan Basri Çantay

۞ إِنَّ ٱلۡإِنسَٰنَ خُلِقَ هَلُوعًا ١٩

Hakıykat insan, hırsına düşkün (ve sabrı kıt) yaratılmışdır.

– Hasan Basri Çantay

إِذَا مَسَّهُ ٱلشَّرُّ جَزُوعٗا ٢٠

Kendisine şer dokundu mu feryadı basandır,

– Hasan Basri Çantay

وَإِذَا مَسَّهُ ٱلۡخَيۡرُ مَنُوعًا ٢١

ona hayır dokununca da çok cimri dir.

– Hasan Basri Çantay

إِلَّا ٱلۡمُصَلِّينَ ٢٢

(22-23) (Fakat şunlar) öyle değil: Namaz kılanlar ki onlar namazlarına devam edenlerdir.

– Hasan Basri Çantay

ٱلَّذِينَ هُمۡ عَلَىٰ صَلَاتِهِمۡ دَآئِمُونَ ٢٣

(22-23) (Fakat şunlar) öyle değil: Namaz kılanlar ki onlar namazlarına devam edenlerdir.

– Hasan Basri Çantay

وَٱلَّذِينَ فِيٓ أَمۡوَٰلِهِمۡ حَقّٞ مَّعۡلُومٞ ٢٤

(24-25) Mallarında sâil ve mahrum için belli bir hak tanıyanlar,

– Hasan Basri Çantay

AYARLAR
Okuyucu